04.10.2024
Açık
İstanbul - 22 °C

Frontal Kemik Kırığı Cerrahisi



Frontal Kemik Kırığı Cerrahisi

Burun kökü iç bölgesinde yerleşmiş frontal sinüslerin, baş bölgesinde yer almasından dolayı dış darbeler sonucunda sinüs ön duvarında çökme kırığı görülebilir. Beyni korumakla görevli olan kafa kemiklerinin kırıkları ya da çökme gibi bozukluklar nedeniyle beyin cerrahisi operasyonu sonrasında kafa kemiği eksiklikleri ortaya çıkabilir. Kemik eksiği çok geniş bir alanı kaplamış olsa da titanyumdan yapılmış plakalar ve titanyum vidalar sayesinde kemik eksiklikleri tedavi edilebilir.

Frontal kemik kırığı cerrahisi büyük travmalar sonucunda ortaya çıkar ve beraberinde hastanın ek tıbbi sorunları da oluşur. Özellikle yüz ve çene vücuttaki travmalara en açık bölgelerdir. Trafik kazası, darp ve düşme gibi sebeplerden ötürü bu bölgede sıklıkla yumuşak doku ve kemiklerde yaralanmalar oluşur. Yaşanan travmanın hemen ardından hasta hiç zaman kaybetmeden plastik cerrah tarafından muayene edilmeli ve uygun görüntüleme yöntemi ile kırık ile ilgili tespit yapılmalıdır.

Reklam Alanı


Çene yüz bölgesi kırıklarında, kırığın varlığı kadar problem oluşturacak kadar yerinden oynamış olması ve başta görme ve çiğneme olmak üzere vital fonksiyonlarda problemler yaratması, hekim tarafından ameliyat kararının alınması açısından oldukça önemlidir. Frontal kemiğin dış tabakasında kalan ve alın bölgesinde görüntüyü bozan kırıklarda, saç içinden yapılacak kesi işlemi ile kemik düzeltilir ve titanyum plak vidalarla tespit yapılır.

Frontal Kemik Kırığı Cerrahisi

Frontal Kemik Ameliyatı

Çene ve yüz bölgesi vücudumuzdaki çok sık travmalara maruz kalacak bölgelerdendir. Özellikle trafik kazaları bu bölge hasarlarının başlıca sebeplerindendir. Ayrıca darp ve düşme gibi nedenlerle de çene ve yüzde sıklıkla kemik hasarları oluşabilir. Bu yaralanmalar neticesinde yüz ve çene bölgesinde yer alan yumuşak doku ve kemikler olumsuz yönde etkilenebilir. Yaralanma sonucu hasarlar yaşanabilecek bu kemikler yukardan aşağı doğru; alın kemiği, göz küresi kemikleri, elmacık kemiği ve uzantısı, üst çene kemiği ve alt çene kemiği olarak sıralanabilir.

Bu kemiklerin her birinin ayrı ayrı kırık vakası olabileceği gibi aynı anda birkaç kemikte de kırık vakaları görülür. Her bir kırığın ayrı ayrı klinik tabloları vardır. Her birinin farklı şekillerde tedavi edilmesi gerekir. Travma yaşandıktan sonra geç kalmamak tedavi süreci için çok önemlidir. En erken zamanda hasta plastik cerrah tarafından muayene edilmeli ve tespit sonucu uygun tedaviye başlanmalıdır. Çene yüz bölgesi kırıklarında birçok faktör değerlendirilerek ameliyat kararı alınır.

Reklam Alanı


Frontal Kemik Kırığı Bölgeleri

Frontal kemik kırığı çene ve yüz bölgesini etkileyen, büyük travmalarında yaşanma ihtimali yüksek olan bir süreçtir. Cerrahi müdahalelerde bazen durum farklı operasyonel süreçler gerektirebilir. Kemiğin iç tabakasında ve düzeltilmesi mümkün olmayan çok parçalı bir kırık tespit ediliyorsa ameliyata beyin cerrahi da eşlik eder. Frontal kemik kırığı bölgeleri ve yapılan uygulamaları inceleyelim.

Göz küresi (orbita) kırıkları; bu tip durumlarda ameliyat kararı aldıran en önemli etken, göz ile ilgili değişikliklerin ortaya çıkmasıdır. Çift görme ve bakış kısıtlılığı başta gelmek üzere, kişinin görme fonksiyonu ile ilgili ortaya çıkacak her türlü değişiklik ameliyat sebebi olarak görülür. Bu kırıkların ameliyatları çoğunlukla göz kapaklarının içinden yapılan kesilerle girilerek gerçekleştirilir.

Göz küresinin duvarlarına ulaşıldıktan sonra kırık parça düzeltilir. Kemikte bir eksiklik yoksa, titanyum plak vidalarla tespit uygulaması yapılır. Göz küresi tabanında bir kemik eksikliği varsa, vücuttan alınan kemik yamaları ya da medpor adı verilen maddeler yardımı ile eksiklik giderilir.

Elmacık kemiği (zigoma) kırıkları; Elmacık kemiğinin ana gövdesinin ya da kulak önüne doğru gelen uzantısının (zigoma arkı) kırığı şeklinde ikiye ayrılır. Ameliyat kararında ark kırıklarının iki ana bulgusu dikkate alınır. Ağız açıklığında kısıtlılık olması ilk bulgudur. Diğeri ise o bölgede çöküklük yaşanmasıdır. Böyle bir durumda, lokal anestezi ve sakinleştirici ilaç ile saç içinden yapılan yaklaşık 2 cm uzunlukta kesiden girilir. Bu işlem ile ark doğru yerine alınır. Ana gövde kırıklarında ise daha kapsamlı bir ameliyat yapılmalıdır. Ameliyat ile göz kapağı içinden ve ağız içinden girilir, kemik doğru pozisyonuna getirilir. 2 ya da 3 noktadan titanyum plak vidalarla tespit edilir.

Üst çene kırıkları; kırık hattı üçe ayrılır. Bu kırıkların tedavisinde cerrahiye yönlendiren en önemli etken ısırma sırasında bozukluğa yol açmasıdır. Üst çene kırıkları tedavisinde, cerrahi kesi yine ağız içinden yapılır. Üst çene ile alt çene uyumu gözetilir ve kemik titanyum plak vidalarla tespit edilir. Ameliyat neticesinde üst ve alt çene 2 ya da 3 hafta kadar lastiklerle birbirine bağlanır. Bu işlem çenenin doğru kapanışla iyileşmesi için uygulanır.

Alt çene kırıkları; kırık bölgeye göre farklılıklara sahiptir. Bölgeye ulaşım zor olduğu için çene eklemine yakın olan kırıkların cerrahi tedavisi, sadece çenelerin birbirine lastiklerle bağlanmasıyla takip edilir. Ancak bazı durumlarda bu yöntemle tedavi sağlanamayabilir. Çene altı ve kulak önünden kesi yapılarak plak vidalarla tespit yapılır. Diğer kırıklar ise, ağız içinden yapılan kesilerle, kırık segmentler doğru yerine alınmasıyla yapılır. Çenenin doğru kapanışla iyileşmesini sağlamak için üst ve alt çene 2 hafta kadar lastiklerle birbirine bağlanır.

Reklam Alanı


Frontal Kemik Kırığında Uygulama Çeşitleri

Plastik cerrahide yüz ve çenenin estetik görünümünü oluşturabilmek için hastaların bazılarında iskeletin desteklenmesi önemli bir yoldur. Bu amaca yönelik kullanılacak kemik dokuları için temel kaynaklar; leğen kemiği, bacak bölgesindeki fibula kemiği, kafatası kemiğinin dış tabakası, kemik kaburgalar, dirsek çıkıntısı ya da bacaktaki kaval kemiğinin ön yüzündeki çıkıntıdır.

Kemik yamalarında 4-5 cm’den daha uzun kemiklerde aktarılan yatakta beslenme sorunu oluşabileceği için bu hastalarda mümkün olduğunca kemik yamasını beslendiği damarıyla beraber almak oldukça önemlidir. Kemik flebi adı verilen bu durumlarda, ameliyatlar ortalama 2-4 saat arasında sürer. Damarlar alıcı sahada yer alan damarlara mikrocerrahi yöntemi ile bağlanır.

Vücuttan destek alınmayan durumlarda ise özellikle poröz polietilen ya da polimerik metakrilat benzeri yapay implantlar kullanılır. Yapay ürünler de kemikte eksik olan bölgeye vida ya da dikişle tutturulabilir. Yapay ürünler doku uyumlu olmakla birlikte vücut tarafından yabancı madde olarak algılanabilir. Böyle bir durumda akıntı ve enfeksiyon oluşması ile birlikte takibe alınan hastalar da olmaktadır. Yapay ürünlerin en büyük avantajı, vücutta başka yerden bir doku alınmasını gerektirmeyen durumlara ve daha kısa sürede yerleştirilecek durumlara uygun olmasıdır.

Reklam Alanı


Loader