Tendonlar vücudun birçok bölgesinde bulunan hareketi sağlayan lifimsi yapıya sahip kaslardır. El, kol, parmak vb. bölgelerde, bükme, tutma gibi hareket kısıtlılığını sağlarlar. Ekstansör tendon da bunlardan biridir. Ellerin ve parmakların üst bölgesinde bulunan bu yapılar, hareket için şarttır. Fleksör tendonlar avuç içinde bulunurken, Ekstansör tendonlar ise ellerimizin üstünde görülür. Parmaklarımızı yukarı doğru perdelerken yardımcı olurlar. Yaralanma veya zedelenme durumunda ise kişi elini yukarı doğru kaldıramaz.
Daha net ve kesin bir tanım yaparsak, ön koldan parmak uçlarına kadar uzayan kiriş yapılara ekstansör tendon denir. Bu yapılar, parmak uçlarına doğru ilerlerken biraz daha incelirler. Kasların anatomik olarak eklemlere doğru kirişler haline gelmiş biçimidir tendonlar. Bu yapılar, çoğu kez delici ve kesici alet yaralanmaları ile hasar görebilir. Özellikle ekstansör tendonlar elimizin üstünde olduğu ve çarpmalara, travmalara daha açık olduğu için, daha çabuk hasar alabilirler. Ayrıca bu yaralanmalar çoğu kez kesik biçiminde de olmayabilir, tamamen travmaya maruz kalan tendon, kendiliğinden de kopabilir. Bu durum çoğu kez fark edilemez, şiddetli ağrı belirgin olarak görülür.
Reklam Alanı
Bu kirişlerin ellerin üzerinde yer aldığını belirttik. El üstünün çarpmalara ve vurmalara çok daha açık olması sebebiyle ekstansör tendon hasarları ile sıkça karşılaşırız. Bu, bazen açık yaralanma olarak karşımıza çıkıyor olsa da bazen de kapalı yaralanmalar oluşabilir.
Kapalı yaralanmalar da genel olarak zedelenme, ezilme gibi travmaya bağlı durumlarla karşılaşıyoruz. O yüzden, ellerin çarpmasına bağlı olarak, ağrı, şişlik vb. durumların önemsenmesi gerekir. Eğer tendon kopması gerçekleştiyse, kişi ellerini yukarı kaldırmak da zorlanır. Tedavi için ise genellikle cerrahi müdahale önerilir.
Tendonlar genel itibariyle esnek bir yapıya sahiptir. Hatta kopma durumunda tıpkı bir lastik gibi geri kaçma durumları da olabilir. Tendonlar dirençli yapılardır ancak, kesiklere ve yaralanmalara karşı da savunmasızdırlar. Eldeki tüm tendonlar da böyledir.
Reklam Alanı
Bu tarz hasarlar yaş veya cinsiyet farkı olmadan herkeste meydana gelebilir. Bu kirişlerin bulunduğu yerler dış etkilere çok açık olduğu için, herkeste zedelenme, çarpma, kesik vb. travmalarla ekstansör tendon hasarları oluşabilir. Açık yaralanmalar olabileceği gibi, kapalı yaralanmalarda olabilir Kesikler fark edilirken, kapalı yaralanmalar hemen anlaşılmaz. En büyük ve ayırt edici belirti ise şiddetli ağrıdır. Ayrıca ekstansör yaralanmalarında düzleştirici bir hareket kusuru da göze çarpar. Önerilen tedavi yolu genellikle cerrahi müdahaledir. Arkasından da fizik tedavi süreci başlatılır. Daha hafif vakalarda atel tedavisi yeterli olabilir.
Böyle durumlarda hastanelerin ilgili bölümlerine başvurulur. Buralarda doktor muayenesi ile tanı koyulur. Teşhise yardımcı olması için, bazı zamanlar röntgen de çekilebilir. Durum netleştikten sonra cerrahi müdahale bir seçenektir. Ancak, bazı durumlarda sadece atel ile tedavi de yapılabilir.
Ekstansör tendon yaralanmaları sık karşılaşılan rahatsızlıklardan biri olarak bilinir. Hasta bazen bu zedelenmeyi fark etmez ancak şiddetli ağrı şikâyeti ile hastaneye başvurabilir. Gerekli tetkikler yapıldıktan sonra, ameliyat veya kesi olmadan yapılan atel tedavisi önerilir. Bazen de dah derin kesikler için ameliyat seçeneği de oluşabilir. Bu yaralanmalara uygulanan onarım işlemlerinin ardından planlanan fizik tedavi de oldukça önemlidir. Ekstansör tendonları cilt yüzeyinde çok çabuk bir şekilde darbe alabilen konumda bulunur.
Reklam Alanı
Cerrahi müdahale ihtiyacı varsa ve uzman bir hekim tarafından yapıldıysa, arkasından dikilen tendonun tekrar kopmaması için tendon onarımı sonrası fizik tedavi planlanır. Bu sürecin birlikte yürütülmesi gerekir. 12 haftaya kadar varan bir rehabilitasyon süreci olabilir. Ama her yaralanma da bu kadar uzun bir süreç gerçekleşmeyebilir.
Bu hastanın fizyolojik şartlarına göre değişmektedir. Yaklaşık 5 haftalık da bir atel tedavi süreci de olabilir. Aksi durumlarda, problem yaşanabilir ve hastanın tekrardan ameliyatı gerekebilir. Bu yüzden bu süreci akıllıca yönetmek gerekir.
El içi ve sırtı için tendon rahatsızlığı yaşayan kişilere bu, sorunlar başladıktan sonraki 15 günü kaçırmamaları da önerilir. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa o kadar iyi ve etkili bir sonuç alınacaktır. Çok küçük kesiklerde bile dikkatli olmak gerekebilir.
Parmak eklemlerine ameliyat esnasında atılan dikişlerin, daha sağlam bir biçimde tutabilmesi için, belli bir süre atel desteği almak da gerekebilir. Bu durumda eklemler sabitlenecek, tendonların kayma ve oynama yapmasının önüne geçilecektir.
El Cerrahisinde bu ameliyatların yeri büyüktür. Ancak, hemen arkasından gelen süreç fizik tedavi ve rehabilitasyon ile planlanır. Elin ve parmakların eski pozisyonuna rahatça ulaşabilmesi ve daha hızlı düzelebilmesi için bu şarttır. Bu süreç çok derin yaralarda 12 haftaya kadar da uzayabilir.
Reklam Alanı
El cerrahisi ile planlanan ameliyatlardan sonraki süreçte, ameliyatı yapan doktorunda bilgisi ile beraber, bir rehabilitasyon süreci olacaktır. Ellerimiz en kıymetli organlarımızdır. Onlarda meydan gelebilecek olan hiçbir his kaybını ve hareket kaybını istemeyiz. Bu yüzden en az ameliyat kadar, fizik tedavi ve rehabilitasyon süreci de önemli olacaktır.
Eldeki hareketin tekrar kazanılması için ameliyattan hemen sonra fizik tedaviye başlanması önerilir. Eğer geç kalınırsa hareketlerin sonradan kazanılması oldukça zor olabilir. Aslında şunu da bilmekte fayda vardır, ekstansör tendon ameliyatları yapıldıktan sonra uygulanan fizik tedavi işlemleri ve toparlanma, fleksör tendon ameliyatı sonraki süreçlere göre daha kolaydır.
Fizik tedaviye çok erken başlanmasındaki amaç da, ameliyattan sonraki yapışıklık ve sertleşmelerin önüne hızlıca geçebilmektir. Tendonların esnek bir yapıya sahip olduğu bilinir. Bu yüzden ameliyat sonrası bu esnekliği tekrar kazanabilmek gerekir. İşte bu yüzden vakit kaybetmemek şarttır.
Fizik tedavi yöntemleri olarak, hastaya manuel terapi yöntemlerinin yanı sıra, germe güçlendirme çalışmaları, masaj ve elektroterapi uygulanır.
Gördüğünüz üzere, tüm bu ekstansör ve fleksör tendon kası yaralanmaları çok sıklıkla meydan gelebilmektedir. Çoğu kez insanlar mesleki sebeplerle, bu yaralanmalara ve zedelenmelere maruz kalabiliyorlar. Bu gibi durumlarda ihmal etmeden hemen hastaneye başvurmak gerekir. Vakit kaybetmek tendonların iyice gerilerek ve geri kaçarak bir daha birleşmesinin önüne bile geçebilir. Bu yüzden tedaviye hızlıca başlamak bütün hastalara tavsiye edilir.
Reklam Alanı
Reklam Alanı