03.11.2024
Sisli
İstanbul - 12 °C

Meme Kanseri Cerrahisi



Meme Kanseri Cerrahisi

Meme Kanseri Cerrahisi, günümüzde çoğalan meme kanseri ameliyatları için gelişmiş bir alandır. Ülkemizde bu konuda uzmanlaşan genel cerrahi uzmanları, bu süreçleri yönetiyor. Ameliyatın teknik uygulamaları kadar hangi hastaya hangi ameliyatın yapılacağına doğru karar vermek de meme cerrahisi için en önemli konuların başında gelir. Bu sebeple de operasyonu gerçekleştiren cerrahın deneyimi büyük önem taşır.

Reklam Alanı


Günümüzde meme ameliyatları, memenin tümünün alınması (mastektomi) ya da bir kısmının alınmasıyla (lumpektomi) gerçekleştirilir. Memenin sadece bir kısmının alınması, meme koruyucu cerrahi olarak adlandırılır. Memedeki tümörün koltuk altı lenf bezlerine ulaşıp ulaşmadığının araştırılması ve koltuk altında yer alan lenf bezlerinin cerrahi olarak çıkartılması gibi cerrahi çalışmalar da bulunmaktadır.

Meme Kanseri Cerrahisi

Meme Kanseri Cerrahisi Yöntemleri

Hastanın yaşamı için tehdit oluşturmayacak şekilde meme kanserinin kontrol edilmesi amacıyla yapılan uygulamalar içinde en önemlisi, tümörün vücuttan uzaklaştırılması operasyonudur. Günümüzde meme kanserini kontrol altında tutmak için uygulanan 2 yöntem vardır.

Meme koruyucu cerrahi: kanserli hücre ile beraber çevresinde yer alan bir miktar sağlam meme dokusunun çıkartılmasıdır. Aynı zamanda koltuk altı lenf bezlerinden meme ile ilgili olanlarının örneklenmesi olarak da değerlendirilen bir yöntemdir. Çoğunlukla erken meme kanseri tedavisinde tercih edilir. Meme koruyucu cerrahi ile memenin büyük bir bölümünün korunması ve iyi bir kozmetik sonuç elde edilmesi amaçlanır. Bu tedaviye ek olarak, mutlaka kalan meme dokusuna radyoterapi (ışınlama) uygulanır.

Reklam Alanı


Meme koruyucu cerrahisinin uygulanamayacağı durumlar aşağıdaki gibi sıralanabilir.

  • Aynı memede çok sayıda odakta tümörü olan olgularda uygulanmaz.
  • Memedeki tümörün büyük olduğu ya da meme boyutu oranının uygun olmadığı hastalara uygulanmaz.
  • Vücudun aynı bölgesine daha önceden radyoterapi almış kişilere uygulanmaz.
  • Bağ dokusu hastalığı olan kadınlara uygulanmaz.
  • Erken dönem gebelik yaşayan kişilere uygulanmaz.
  • Radyoterapi yapılamayacak kişilere uygulanmaz.

Meme koruyucu tedavi ile memenin tamamının alınması karşılaştırıldığında, hastanın yaşam süresi açısından bir farklılık bulunmaz. Meme koruyucu tedavinin mastektomiden farkı hastaya sağladığı daha iyi kozmetik ve psikolojik destektir. Meme koruyucu tedavinin dezavantajı da vardır. Bu dezavantaj ise kalan meme dokusunda tümörün tekrar etme riskinin daha fazla olmasıdır. Meme koruyucu tedavi uygulanan memede tümör tekrar ederse, memenin hepsinin alınması yani mastektomi yapılması önerilir. Tümörde lokal olarak tekrar yaşanması, hastanın sağ kalma süresi üzerine olumsuz bir etki yaratmaz.

Mastektomi ± meme rekonstrüksiyonu: meme dokusunun tamamının alınmasını ifade eder. Genellikle meme ile ilgili koltukaltı lenf bezlerinin de toplu halde alınması şeklinde uygulanır. Meme kanserinde klasik cerrahi tedavisidir. İyi bir lokal kontrol sağladığı için tümörün tekrar etme riski daha düşüktür. Ancak, meme kaybı yaşayan kadınlar psikolojik olarak sarsılır. Cerrahi tedavi olarak mastektomi uygulanması planlanan hastalara meme rekonstrüksiyonu (yeniden meme yapılma işlemi) yapılıp yapılmayacağı hakkında bilgi verilir.

Reklam Alanı


Meme koruyucu cerrahide (mastektomi) genel anestezi altında yapılır. Ameliyat koltuk altı lenf bezlerinin de alınması dahil olarak 1-2 saat kadar sürer. Eş zamanlı rekonstrüksiyon kararı alınan durumlarda süre biraz daha uzar. Meme koruyucu cerrahinin önemli konularından biri de deri kesisidir. İyi bir kozmetik sonuç alınacak kesi tercih edilmelidir. Genellikle tümör ve koltuk altı lenf bezlerinin temizlenmesinde iki ayrı cilt kesisi açılır.

Mastektomide ise meme başı ve çevresinde yer alan koyu renkli alan-areolayı içine alacak eliptik bir kesi yapılır ve meme dokusunun tamamı çıkarılır. Mastektominin yanında meme rekonstrüksiyonu yapılacak hastalara cilt-koruyucu mastektomi işlemi de uygulanır. Bu işlem sayesinde memeyi örten cildin büyük bölümü korunmuş olur.

Ameliyatta özellikle koltuk altına ve ameliyat bölgesine drenler yerleştirilir. Bu yerleştirilen drenler yardımıyla bu bölgede oluşacak sıvı toplanması engellenir. Genellikle bu drenler 5-7 gün geçtikten sonra çıkarılır.

Meme Kanseri Cerrahisi Öncesi ve Sonrasında Hastayı Neler Bekler?

Hastaya meme kanseri tanısı biyopsi yöntemleri ile verilir. Hastalığın hangi aşamada olduğunu bilmek tedavi kararları almak için çok önemlidir. Evreleme yöntemleri sayesinde hastalığın dönemi belirlenir. Cerrahi işlem uygulanmasına karar verilen durumlarda, hastaya öncelikle meme kanseri cerrahisi ile ilgili detaylı bilgi verilir. Hastanın bütün tetkikleri değerlendirilerek, hastalığın durumuna uygun cerrahi yöntem hakkında değerlendirilme yapılır ve gerektiğinde plastik cerrahi uzmanı ile birlikte hastanın durumu değerlendirilir. Hasta cerrahi süreçler hakkında bilgilendirildikten sonra kendisinin de karara katılımı ile uygun olan cerrahi yöntem çalışmaları başlatılır.

Reklam Alanı


Cerrahi öncesinde hastanın kan testleri yapılır ve anestezi uzmanı ameliyat için değerlendirme yapar. Ameliyat günü meme cerrahı hastayı odasında tekrar görür ve memeye ameliyatla ilgili çizimler yapar. Ameliyat sırasında hastaya patolojik inceleme yapılacaksa, patoloji uzmanına bu konuda bilgi verilir. Meme genel anestezi altında uygulanır ve ortalama birkaç saat sürer. Hasta cerrahi sonrası uyandığında sonra odasına alınır.

Ameliyat sonrası ağrı tedavisi için güçlü ağrı kesiciler kullanılır. Bunun için ilk 8 saat serum tedavisi tercih edilir. Ameliyatın ardından 6 saat geçtikten sonra hastaya sıvı gıda başlanır. Ertesi gün ise hasta genellikle normal gıdaya geçirilir. Ameliyat bölgesinde biriken sıvıyı boşaltmak amacıyla vakumlu dren uygulanabilir. Böyle durumlarda günlük olarak drenler boşaltılır ve takip edilir. Meme cerrahisi sonrası hastalar genellikle 2-3 gün kadar hastanede kalır. Hasta evine geçtikten sonra uygun aralıklarla takip amacı ile kontrole çağrılır.

Meme Kanseri Cerrahisi Sonrası Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Koltuk altı disseksiyonu uygulanan hastaların, kolunu travmalardan ve enfeksiyondan korumak için çok dikkat etmek gerekir. Lenf akımının etkilenme ihtimali yüksek olduğu için kolda şişme (lenfödem) gelişebilir. Lenfödem riskinin yaşanması koltuk altı lenf bezlerinin çıkarılma boyutları ile yakından ilgisi vardır. Sentinel lenf nodu örneklemesi sonrası risk oranı da azalır. Cerrahi sonrasında koltuk altına radyoterapi uygulanması riski daha da artırabilir.

Reklam Alanı


Kolda ve omuzda geçici olabileceği gibi bazı durumlarda kalıcı hareket kısıtlılığı yaşanabilir. Drenlerin alınmasından sonra kol egzersizlerine başlanması tavsiye edilir. Özellikle omuz eklemlerindeki hareketleri artırıcı bazı egzersizlere başlanması hastanın yararına olur. Drenlerin alınmasının ardından koltuk altında ve meme derisi altında lenf sıvısı toplanması gibi durumlar yaşanabilir. Lenf sıvısının toplanması hastayı rahatsız edecek boyutlara ulaşmıyorsa, müdahale edilmesine gerek yoktur. Ancak tam tersi durumlarda enjektör yardımı ile çekilerek boşaltılabilir.

Reklam Alanı


Loader