Epididim; yumurtaların üzerine ve çevresine yerleşmiş olan oluşumlara verilen isimdir. En temel işlevi ise yumurtalar tarafından yapılan sperm hücrelerini taşımak, depolamak ve olgunlaşması sağlamaktır. Epididim kisti; spermleri taşıma ve depolama görevini üstlenen testislerin üst arka kısmında yer alan epididimin içi sıvı dolu kistik hastalığıdır. Öyle ki bu kistler kimi zaman spermatosel ile karıştırılabiliyor. Fakat aralarındaki en büyük fark, spermatoseldeki kist içinde sperm bulunmasıdır. Epididim kistlerin içerisinde ise yalnızca normal sıvılar bulunur. Söz konusu rahatsızlık genellikle meni kanalındaki sorunlardan kaynaklanır. Fakat tehlikeli bir hastalık değildir. Kansere dönüşme riski bulunmaz. Epididim kistlerinin vücuda dağılma ihtimali yoktur. Bazı durumlarda ise epididim kistlerinin büyümesine bağlı olarak sperm kanalı tıkanabilir ya da sperm kalitesi azalabilir. Hastalığın herhangi bir belirtisi yoktur. En önemli semptomu testislerin olduğundan çok daha büyük görünmesine sebebiyet vermesidir.
Epididim kisti, genel olarak iyi huylu olduğundan hastalarda ağrıya sebebiyet oluşturmaz. Söz konusu hastalık için en riskli grup ise daha çok 40 yaş ve üzerindeki erkeklerdir. Fakat nadiren de olsa çocuklarda da görülme ihtimali bulunuyor. Epididim kistine sahip olan erkekler için tam olarak yüzde vermek ne yazık ki mümkün değildir. Ancak genellikle belirti göstermeyen bu hastalık nedeniyle hastalık gelişse dahi insanlar fark etmemektedir. Yapılan bazı araştırmalar da net olarak gösteriyor ki günümüzde 6 erkekten en az 1'inde epididim kisti bulunuyor.
Reklam Alanı
Epididim kistine neyin neden olduğu en çok merak edilen konular arasında yer almaktadır. Bu konu hakkında günümüzde hala araştırmalar yapılıyor olsa da şu an için kesin bir nedenden söz etmek ne yazık ki mümkün değildir. Bazı araştırmalara göre ise epididim tüplerinde meydana gelen bazı tıkanıklıkların hastalığa sebebiyet verdiği düşünülüyor. Bunun yanı sıra ciltte görülen bir yaralanma da nedenler arasında sayılabilecektir. Epididim kistinin belirtileri ise genel olarak çoğu kişide ortaya çıkmaz. Ancak dışarıdan gözlemlenerek teşhis edilebilir. Yani elle muayene esnasında hissedilmeleri mümkündür. Genel belirtiler ise şu şekildedir;
Epididim kisti iyi huyludur. Genellikle yıllık prostat muayenesinde şans eseri fark edilecektir. Epididim kisti belirtilerinden herhangi biri mevcut olduğunda vakit kaybetmeksizin tanı ve tedavi için alanında uzman hekimlerden destek alınması şarttır.
Reklam Alanı
Epididim kistinin net olarak tanısının konulabilmesi için hastaların detaylı bir doktor muayenesinden geçmesi şarttır. Kesin analiz için bazı tetkiklerin yapılması gerekebilir. Bunlardan biri de fizik muayenedir. Fizik muayene ile hastaların testisinde kist oluşup oluşmadığı kesin bir şekilde anlaşılır. Ancak durumu daha da netleştirmek adına bazı görüntüleme tekniklerine de başvurulabilmektedir. Bu nedenle fizik muayene ile başlatan sürecin ultrasonografi ile devamı sağlanır. Ultrasonografi sayesinde, epididim kistlerinin büyüklüğü, testisin büyüklüğü detaylıca analiz edilir. Aynı zamanda kistin çevresinde herhangi bir deformasyon oluşup oluşmadığı yani zarar verip vermediği tespit edilecektir. Epididim kistlerinin en son tanısı ise ışık muayenesi olacaktır. Öyle ki epididim kistleri ışık geçiren niteliktedir. Bu nedenle ışık muayenesi esnasında testislere tutulan ışıkla durum kolayca kontrol edilebilecektir.
Epididim kisti eksizyonu genellikle kistlerin çok büyük ve ağrılı olması durumunda tercih edilen cerrahi bir yöntemdir. İşlemin yapılmasında mikrocerrahi kullanılır. Böylece sağlıklı dokulara zarar verilmez. Operasyon çok uzun sürmez. Kısa süreli bir işlemdir. Hastalar ameliyattan birkaç saat sonrasında evlerine gidebilmektedirler. Epididim kisti eksizyonu için öncelikle hastalara lokal, spinal veya genel anestezi uygulaması yapılmalıdır. Daha sonra kist ameliyatı esnasında hastaların testislerinin bulunduğu torbadan dikey ya da yatay olmak üzere 2 santimetrelik bir kesi atılır. Atılan kesiden içi sıvı dolu kesecik epididimler üzerinden patlatılmadan dışarı çıkarılacaktır. Epididim kisti eksizyonu operasyonunun en son aşamasına gelindiğinde ise hastaya atılan kesi uygun bir şekilde kapatılır. Daha sonra hasta kısa süre içerisinde taburcu edilebilecektir. Ortalama birkaç gün içerisinde sosyal hayata kolayca dönmek de mümkün olacaktır.
Reklam Alanı
Epididim kisti eksizyonu ciddi ve titizlikle gerçekleştirilmesi gereken bir ameliyattır. Bu nedenle operasyon esnasında ve sonrasında bazı komplikasyonların oluşması da olası bir durumdur. Epididim kisti eksizyonunun risklerini şu şekilde sıralamak mümkün olacaktır;
Oluşması muhtemel olan komplikasyonların tamamı yazılı ve sözlü bir şekilde hasta ve hasta yakınlarına detaylıca aktarılmaktadır. Aynı zamanda hastaların mutlaka operasyondan önce ön muayeneye girmesi gerekir. Çünkü anestezik risklerin gelişmesi olasıdır. Bu nedenle anestezi doktoruna görünmek şarttır.
Hastalar epididim kisti eksizyonuna girmeden önce bazı ön hazırlıklar yapmalıdır. Girişimden önce hastaların mutlaka bir gecede önceden itibaren olmakla birlikte hiçbir şey yememesi ve içmemesi gerekir. Bunun yanı sıra aspirin vb. gibi kan sulandırıcı özelliği olan ilaçların, operasyondan 1 hafta önce kullanımlarının durdurulması gerekiyor.
Reklam Alanı
Epididim kisti eksizyonu bilindiği gibi anestezi uygulamasıyla birlikte gerçekleştirilen bir işlemdir. Özellikle de genel anesteziye bağlı olarak hastalar uyandıktan sonra her ne kadar normal hissedecek olsalar da uykulu olma hali ortaya çıkabilir. Bu durum ortalama olarak 24 ile 48 saat boyunca sürebilecektir. Ameliyat esnasında çok küçük olsa da bir kanama riski bulunur. Operasyonun bitiminden sonra hastaların testislerinde herhangi bir ağrı ya da rahatsızlık hissetmek söz konusu olabilir. Ameliyat sonrasında da işlem bölgesinde ağrı, şişlik, kızarıklık ya da akıntı oluşabilir. Aslına bakıldığında tüm bu belirtiler, enfeksiyona bağlı olarak ortaya çıkar. Ameliyat ortalama 30 dakika kadar sürer. Operasyonun bitmesinden sonra ortalama olarak hastaların birkaç saat sonra taburcu edilmeleri mümkündür. Epididim kisti eksizyonundan sonra hastalara antibiyotik ve ağrı kesiciler doktor önerisiyle kullanılmalıdır. Bunun yanı sıra birkaç gün boyunca sıkı ve dar kıyafetlerin giyilmesinden sakınılması gerekiyor. Aynı zamanda 2 ya da 3 gün sonrasında hastalar normal günlük aktivitelerine dönebileceklerdir. Fakat bu aktivitelerin çok ağır olmamasına dikkat edilmelidir.
Reklam Alanı
Reklam Alanı