Nazal polip, burun ve sinüs mukozası sebebi ile ortaya çıkan soluk pembe renkli, gözyaşı şekline sahip olan tüm burun ve sinüs boşluklarını doldurma özelliğine sahip kötü huylu olmayan oluşumlara verilen addır. Aspirin duyarlılığı olan hastaların burunda nazal polip varlığının değerlendirilmesi gerekir. Nazal polipler burunda yerleşik halde olan konka adı verilen yapılardan farklıdır. Toplumda yetişkin bireylerin yaklaşık %1 ila 4 ünde, çocuklarda ise %0.01 oranında nazal polip gözlemlenir.
Reklam Alanı
Nazal polipler sinüs ağzını tıkamadığı sürece ve büyük boyutlara ulaşmadıkça genellikle çok belirti göstermezler. Ancak, sinüs ağızlarını tıkanırsa bu boşluklarda ortaya çıkan mukus sirküle olmaz. Bu durum da sinüs içinde enfeksiyon ve kist oluşumuna sebebiyet verebilir. Ayrıca ileri boyuttaki polipler çeşitli fizyolojik sorunlara da sebep olur. Polip, burun boşluğunu doldurduğunda burun tıkanıklığı ve koku almada bozukluk en belirgin şikayetlerdir. Ayrıca ağızdan nefes alan hasta; horlama, ağız kuruluğu boğazda yanma ve geniz akıntısı gibi şikayetlerde bulunabilir.
Burun poliplerinin oluşumunda alerji en büyük etkendir. Ayrıca astım, genetik yatkınlık ve kronik rinosinüzit polip oluşumunda rol oynamaktadır. Bu faktörler, burun içinde kronik bir inflamasyona sebep olabilir. Burun mukozasının ödem toplaması ve içinde yoğun sıvı birikimi olan polipoid yapıların oluşmasına neden olabilir. Çocuklarda, nazal polip yetişkinlere oranla çok daha nadir görülür. Çocuk hastaların astım açısından mutlaka incelenmesi gerekir.
Nazal polip tanısı, hastanın şikayetleri ile fizik muayene sonucu konabilir. Nazal poliplerin cerrahi olarak tedavisi Nazal polipektomi olarak adlandırılır. Cerrahi tedavi kararı; hastanın beklentilerine, alerjisinin olup olmamasıne, klinik bulgular ve görüntüleme yöntemlerine bağlı olarak verilir.
Reklam Alanı
Nazal polipler bir kez ortaya çıktıktan sonra kendiliğinden yok olmazlar. Tedavisi için mutlaka alanında uzman bir kulak burun boğaz hastalıkları doktoruna başvurmak gerekir. Doktor ilk olarak fizik muayene yapar. Ardından endeskop adı verilen çok ince ve içinde ışık kaynağı olan bir kamera ile muayeneyi tamamlar. Gerekli görmesi halinde birtakım testler isteyebilir. Film ve bilgisayarlı tomografi de diğer tespit yöntemlerindendir. Ameliyat kararı verilen hastada, burun içi ve sinüslerin bilgisayarlı tomografik incelemesi mutlaka değerlendirilmelidir. Nazal polipler ilk fark edildiğinde ya da çok ufakken ilaçla küçültülebilir. Ancak, daha büyüdüklerinde nazal polipektomi ile temizlenebilirler.
Nazal polipektomi son yıllardaki teknolojik gelişmelerle birlikte önemli değişiklikler ortaya çıkarmıştır. Bilgisayarlı tomografi tarafından milimetrik olarak verilen görüntüler sayesinde planlama yapılabilir. Geçmişte ağız içinden ya da bazı özel durumlarda yüzün dışından cerrahi işlemler yapılırdır. Günümüzde burun içinden nazal polipektomi olarak gerçekleştirilir. Endoskopik yöntem, ışık kaynağı, kamera ve monitör yardımı ile burun içine girer. Burun içi ile sinüslere yerleşen polipler ve hasarlı dokular bu yöntem aracılığı ile tam olarak temizlenebilir.
Poliplerin temizlendikten sonra sinüslerin burun içine açılan yerleri de kontrol edilmelidir. Böylece gerekli görülmesi halinde sinüslerin açılarak normale dönmesi sağlanır. Ameliyat lokal ya da genel anestezi altında yapılır. Endoskopik yöntemde çok ince aletler kullanılır. Bu aletler aracılığı ile göz ve beyin gibi yakın organlarda her hangi bir istenmeyen sonuç oluşması engellenir. Bu yeni yöntemler doğal olarak mevcut yapıların bozulmamasını sağlar. Aynı zamanda küçük boyuttaki poliplerin bile temizlenmesini sağlar. Böylece hastalığın tekrarlama oranını da azalır. Burun dışından bir kesi olmayacağı için hastada; dikiş, dikiş izi ve gözle görülür bir yara da olmaz.
Reklam Alanı
Nazal polipektomi işleminde en sık görülen problem ameliyatta ve sonrasında olabilen kanama ihtimalidir. Ancak, yeni yöntemlerle kanayan doku ve damarlara müdahale çok daha kolaylaşmış durumdadır. Nazal polipektomi sırasında kanamalar genellikle başarıyla kontrol edilebilmektedir. Dolayısı ile ameliyat sonrasında genellikle tampon dahi konulmaz. Burun ve sinüslerin çevresinde önemli organların yer alması sebebi ile çok nadir de olsa, vücutta istenmeyen hasarlar ortaya çıkabilir. Bunlar içinde en önemlileri göz çukuru içine girilerek göz küresi ve sinirinin zedelenmesidir.
Beyin zarının delinmesi ve beyin sıvısının burun içine akması da önemli risklerden biridir. Büyük damarlarda yaralanma, beyin dokusunda hasar oluşması ve bunlar sonucunda gelişen iltihabi durumlar riskler arasında sıralanabilir. Bazı yaralanmalar ciddi tedaviler gerektirebilir. Bazı yaralanmalar ise küçük müdahalelerle tedavi edilebilir. Tüm bunlar dışında anesteziye bağlı bazı istenmeyen sonuçların da yaşanabileceği unutulmamalıdır.
Reklam Alanı
Nazal polipektomi sonrası en önemli konulardan biri burun içinin uygun şekilde temizlenmesidir. Bunun için pansumanların düzenli bir şekilde yapılması gerekir. Genellikle tampon kullanılmadığı için özel durumlar dışında hasta kısa bir süre içinde taburcu edilir. Nazal polipektomi sonrası ilk başlarda birkaç günde bir, ilerleyen dönemlerde daha seyrek olmak üzere doktor kontrolüne gidilmesi gerekir. Pansuman zamanı ameliyattaki karşılaşılan şartla ve doktorun tercihine göre değişiklik gösterir. Doktor her pansumandan sonra bir sonraki görüşme zamanını hastaya iletir. Aynı zamanda doktorun vermiş olduğu tıbbi tedavi düzenli de düzenli bir şekilde takip edilmelidir. Doktor, ameliyat sonrası ilk günlerde hastanın kendi burun içini serum fizyolojikle yıkamasını tavsiye ederi. Böylece yapışma ve birikintilerin önlenmesi sağlanır.
Belirgin bir rahatsızlığı olmayan ve basit belirtilerle seyreden burun polipli hastalara uygulanan nazal polipektomi başarı oranı, yüzde doksanın üzerinde gözlemlenir. Ancak allerji, astım gibi çeşitli hastalıklarla birlikte olan ya da yaygın vakalarda başarı oranı düşebilir. Bu kişiler burun polipleri yaşamının belli dönemlerinde tekrar uğraşmak durumunda kalabilir. Bu tip hastalarda nazal polipektomi ile amaç poliplerin oluşmasını ilaç tedavisi sayesinde mümkün olduğunca geciktirmektir. Gerek görülürse ameliyat tekrar edilir.
Reklam Alanı
Reklam Alanı